tamir

listen to the pronunciation of tamir
Turkish - English
repair

This car needs repairing. - Bu arabanın tamire ihtiyacı var.

I will only buy the car if they repair the brakes first. - Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.

restoration
maintenance
fix

I had my watch fixed. - Saatimi tamir ettirdim.

Can you fix it temporarily? - Geçici olarak tamir edebilir misin?

out work
(Ticaret) troubleshooting
wrecking
refitment
mending

Your shoes want mending. - Ayakkabılarının tamir edilmesi gerekiyor.

Mary is mending the carpet. - Mary halıyı tamir ediyor.

repair " onarım; overhaul, maintenance; restoration
reparation
mend

Why don't you mend that fuse? - Niçin o sigortayı tamir etmiyorsun?

I will have him mend my shoes. - Ona ayakkabılarımı tamir ettireceğim.

making amends for
refit
fixing

I am fixing the clock. - Saati tamir ediyorum.

Ted is good at fixing watches. - Ted saatleri tamir etmede iyidir.

repair, repairing, fixing, mending
(Hukuk) maintanence
overhaul
renovation
redress
tamir etmek
fix

Tom spent all day trying to fix the leak in the roof. - Tom bütün günü çatıdaki sızıntıyı tamir etmek için uğraşarak geçirdi.

I had to fix the toaster. - Ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.

tamir etmek
mend

It took me several hours to mend it. - Onu tamir etmek birkaç saatimi aldı.

tamir etmek
repair

They have to repair their car. - Onlar arabalarını tamir etmek zorundalar.

It cost a lot of money to repair the car. - Arabayı tamir etmek çok paraya maloldu.

tamir etmek
a) to repair, to mend, to fix b) to overhaul
tamir etmek
1. to repair, fix, mend. 2. to make amends for
tamir bakım
repair and maintenance
tamir edilebilir
reparable
tamir edilmek
be under repair
tamir etmek
bodge
tamir etmek
fix up
tamir etmek
patch together
tamir etmek
fix over
tamir etmek
rebuild
tamir etmek
tinker
tamir etmeye çalışmak
tinker with
tamir istasyonu
repair station
tamir olunamaz
irreparable
tamir yapmak
repair
tamir etmek
overhaul
tamir etme
repairs
tamir etmek
Mend, repair
tamir etmek
dust down
tamir seti
Repair set
tamir arabası
repair track
tamir atölyesi
repairshop
tamir devresi
(Askeri) repair cycle
tamir edebilir misiniz
Can you fix this
tamir edilebilir
repairable
tamir edilebilir malzeme
(Askeri) repairable item
tamir edilemeyecek şekilde
beyond repair
tamir edilemez
irreparable

This broken vase is irreparable. - Bu kırık vazo tamir edilemez.

tamir edilemez biçimde
irreparably
tamir edilmemiş
unrepair
tamir edilmiş
overhauled
tamir edilmiş
renovated
tamir el kitabı
repair manual
tamir etmek
redintegrate
tamir etmek
service
tamir etmek
recondition
tamir etmek
renovate
tamir etmek
do up
tamir etmek
(ayakkabı) cobble
tamir etmek
debug
tamir etmek
refit
tamir etmek
rehabilitate
tamir etmek
tinker up
tamir etmeniz ne kadar sürer
How long will it take to repair
tamir etmeye değer mi
Is it worth repairing
tamir ettirmek
have something repaired
tamir gideri
(Ticaret) repair expense
tamir giderleri
(Hukuk) repair charges
tamir görmek
undergo repair(s)
tamir görmek
to be repaired
tamir görmek
repaired
tamir görmek
to be repaired, be fixed, be mended
tamir görmek
be repaired
tamir isteyen durum
disrepair
tamir iğnesi
(Tekstil) darning needle
tamir kamyonu
breakdown truck
tamir kamyonu
breakdown lorry
tamir kaynağı
overhaul weld
tamir kitabı
the workshop manual
tamir maliyeti
repair cost
tamir masrafları
repair expenses
tamir periyodu
(Askeri) repair cycle
tamir sınırı
wear limit
tamir takımı
repair kit
tamir takımı
(Askeri) maintenance kit
tamir takımı
(Havacılık) en route kit
tamir tezgahı
overhaul stand
tamir ve bakım birlikleri
(Askeri) repair and maintenance corps
tamir yapıyor musunuz
Do you do repairs
tamir çukuru
repair-pit
tamir-takviye çalışması
(Çevre) repair and strengthening works
bütün tamir
(Askeri) overhaul
Bağdatı tamir etmek
to eat one's meal
Evet tamir edebiliriz
Yes we can fix it
arabayı tamir edebilir misiniz
Can you repair the car
arabayı tamir etmeniz ne kadar sürer
How long will it take to repair the car
ayakkabı tamir etmek
to cobble
ben beklerken tamir edebilir misiniz
Can you repair this while I wait
bu ayakkabıyı tamir edebilir misiniz
Can you repair these shoes
bu botları tamir edebilir misiniz
Can you repair these boots
bu fotoğraf makinesini tamir edebilir misiniz
Can you repair this camera
bu kol saatini tamir edebilir misiniz
Can you repair this watch
bu saati tamir edebilir misiniz
Can you repair this clock
bunu tamir etmek bir gün sürer
It will take us a day to repair it
bunu tamir etmek imkânsız
It's impossible to fix it
epoksi esaslı tamir harcı
(İnşaat) eporepair mortar
fermuar tamir edebilir misiniz
Can you fix the zipper
kripto tamir tesisleri
(Askeri) cryptographic repair facility
kırılınca tamir edilemeyen şey
humpty-dumpty
kıçını tamir etmek
(pantolon) seat
oturağını tamir etmek
seat
siz beklerken tamir edebiliriz
We can fix it while you wait
tamir etmek
(deyim) see to
tamir etmek
put into commission
tamir etmek
doctor
tamir etmek
renew
terminal tamir takımı
(Otomotiv) terminal repair kit
üstünkörü tamir etmek
tinker
üzgünüm bu tamir edilemez
I'm afraid it can't be fixed
English - English
{i} male first name (Hebrew)
Turkish - Turkish
Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma
Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma: "Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu?"- R. N. Güntekin
Onarma, onarım
TAMİR
(Osmanlı Dönemi) Hurması olan kişi
TAMİR BİN TAMİR
(Osmanlı Dönemi) Pire
TAMİR BİN TAMİR
(Osmanlı Dönemi) Aslı bilinmeyen kimse
tamir etmek
Yapılan bir yanlışı düzeltmeye çalışmak
tamir etmek
Onarmak
tamir takımı
Motorlu araçlarda karbüratörün yenilenmesinde kullanılan parçalar
tamir takımı
Onarım işlerinde kullanılan araç ve gereçlerin hepsi veya bunları içinde bulunduran çanta
Tamir etmek
ovarmak
tamir
Favorites