We should be able to complete the work in five days.
- Biz, beş gün içinde işi tamamlayabilmeliyiz.
Let's complete this picture quickly.
- Çabucak bu resmi tamamlayalım.
I'm not completing your assignments.
- Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
The new railway is not completed yet.
- Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir.
After months of negotiations, the peace treaty was completed.
- Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.