The project will require 2000 man-hours to complete.
- Proje tamamlamak için 2000 adam-sat gerektiriyor.
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
You didn't give Tom enough time to finish.
- Tom'a tamamlamak için yeterli zaman vermedin.
Fadil has returned to the construction site to finish all the job there.
- Fadıl oradaki bütün işi tamamlamak için şantiyeye geri döndü.
Tom is always sleeping in class. It almost seems like he goes to school just to catch up on his sleep.
- Tom her zaman sınıfta uyuyor. Neredeyse o sadece uykusunu tamamlamak için okula gidiyor gibi görünüyor.
All is completed with this.
- Hepsi bununla tamamlandı.
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
I intend to carry this project through to completion.
- Bu projeyi tamamlamak niyetindeyim.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
You should have completed it long ago.
- Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
I should have completed it before summer.
- Yazdan önce onu tamamlamalıydım.
I'm not completing your assignments.
- Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
After months of negotiations, the peace treaty was completed.
- Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.
The new railway is not completed yet.
- Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir.
I still need to finish my homework.
- Halen ödevimi tamamlamam lazım.
Tom hasn't finished his training.
- Tom eğitimini tamamlamadı.