We should be able to complete the work in five days.
- Biz, beş gün içinde işi tamamlayabilmeliyiz.
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
I'm not completing your assignments.
- Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.
The new railway is not completed yet.
- Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir.
Tom completed the mission.
- Tom misyonunu tamamladı.
Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.
- Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
Tom is always sleeping in class. It almost seems like he goes to school just to catch up on his sleep.
- Tom her zaman sınıfta uyuyor. Neredeyse o sadece uykusunu tamamlamak için okula gidiyor gibi görünüyor.
Fadil has returned to the construction site to finish all the job there.
- Fadıl oradaki bütün işi tamamlamak için şantiyeye geri döndü.
We must work hard to finish this task before Friday.
- Bu görevi Cuma gününden önce tamamlamak için çok çalışmalıyız.