talâk

listen to the pronunciation of talâk
Turkish - English
divorce
A separation of connected things

The Civil War split between Virginia and West Virginia was a divorce based along cultural and economic, as well as geographic, lines.

To end one's own marriage in this way

Lucy divorced Steve when she discovered that he had been unfaithful.

To separate something that was connected

The radical group voted to divorce itself from the main faction and start an independent movement.

{v} to separate married persons by law
{n} a separation in marriage
To obtain a legal divorce
The dissolution of the marriage tie was regulated by the Mosaic law (Deut 24: 1-4) The Jews, after the Captivity, were reguired to dismiss the foreign women they had married contrary to the law (Ezra 10: 11-19) Christ limited the permission of divorce to the single case of adultery It seems that it was not uncommon for the Jews at that time to dissolve the union on very slight pretences (Matt 5: 31, 32; 19: 1-9; Mark 10: 2-12; Luke 16: 18) These precepts given by Christ regulate the law of divorce in the Christian Church
To dissolve the marriage contract of, either wholly or partially; to separate by divorce
This is properly a divorce, and called, technically, divorce a vinculo matrimonii
To make away; to put away
To end ones own marriage in this way
{f} end a marriage; cut off, banish; be separated
The separation of a married woman from the bed and board of her husband divorce a mensa et toro (or thoro), "from bed and board
The legal dissolution of a marriage
" The decree or writing by which marriage is dissolved
That which separates
A common name for a marriage that is legally ended
To legally dissolve a marriage between two people
the legal dissolution of a marriage get a divorce; formally terminate a marriage; "The couple divorced after only 6 months
talak 5
pillage 5
Turkish - Turkish
Evliliğin sona ermesi, erkeğin karısını boşaması
(Hukuk) İslam hukukunda boşanma
(Osmanlı Dönemi) (At) sıçramak ve kalkmak
(Osmanlı Dönemi) Boşamak. Boşanmak
(Osmanlı Dönemi) Nikâhlı karısını bırakmak
(Osmanlı Dönemi) Bağlı olan bir şeyi çözmek, ayırmak
Erkeğin kadını boşaması
Boşanma
islam dininde evliliğin sona ermesi
(Osmanlı Dönemi) boşamak, nikâhlı karısını bırakmak
TALAK ALA MAL
(Hukuk) Mal karşılığında yapılan boşanma
TALÂK SURESİ
(Osmanlı Dönemi) Medenîdir. Nisâ Suresi de denir. Kur'an-ı Kerim'in 4. Suresidir
Talak 1
(Kuran) Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın; Rabbiniz olan Allah'tan sakının; onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir yana evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Allah'ın sınırlarını kim aşarsa, şüphesiz, kendine yazık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki, Allah bunun ardından bir hal meydana getirir
Talak 10
(Kuran) Allah onlara çetin bir azap hazırlamıştır. Ey inanmış olan akıl sahipleri! Allah'tan sakının; Allah size Kuran'ı indirmiştir
Talak 11
(Kuran) İnanıp yararlı işler işleyenleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak üzere, size Allah'ın apaçık ayetlerini okuyan bir peygamber göndermiştir. Kim Allah'a inanır ve yararlı iş işlerse, Allah onu, içinde temelli ve sonsuz kalınacak, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Allah ona gerçekten güzel rızık vermiştir
Talak 12
(Kuran) Yedi göğü ve yerden de bir o kadarını yaratan Allah'tır, Allah'ın herşeye Kadir olduğunu ve Allah'ın ilminin herşeyi kuşattığını bilmeniz için Allah'ın buyruğu bunlar arasında iner durur. *
Talak 4
(Kuran) Kadınlarınızdan ay hali görmekten kesilenler ile henüz ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda şüpheye düşerseniz, bilin ki, onların iddet beklemesi üç aydır; gebe olanların iddeti, doğurmaları ile tamamlanır. Allah, buyruğuna karşı gelmekten sakınan kimseye işinde kolaylık verir
Talak 5
(Kuran) Bu, Allah'ın size indirmiş olduğu buyruğudur. Kim Allah'ın buyruğuna karşı gelmekten sakınırsa, O, onun kötülüklerini örter, ecrini büyültür
Talak 6
(Kuran) Boşadığnız, fakat iddeti dolmamış kadınları gücünüz nisbetinde, kendi oturduğunuz yerde oturtun. Onları sıkıntıya sokmak için zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hamile iseler, doğurmalarına kadar nafakalarını verin. Çocuğu sizin için emzirirlerse, onlara ücretlerini ödeyin; aranızda uygun bir şekilde anlaşın; eğer güçlükle karşılaşırsanız çocuğu başka bir kadın emzirebilir
Talak 7
(Kuran) Varlıklı olan kimse, nafakayı varlığına göre versin; rızkı ancak kendisine yetecek kadar verilmiş olan kimse, Allah'ın kendisine verdiğinden versin; Allah kimseye, verdiği rızkı aşan bir yük yüklemez. Allah, güçlükten sonra kolaylık verir. *
Talak 8
(Kuran) Rablerinin ve O'nun peygamberlerinin buyruğundan çıkan nice kasabalar halkını Biz, çetin bir hesaba çekmiş, onları, görülmedik bir azaba uğratmışızdır
Talak 9
(Kuran) Onlar, işlerinin karşılığını tattılar; işlerinin sonu hüsran oldu
talâk
Favorites