Turkish - English
Definition of taksit in Turkish English dictionary
- {i} installment
I want to pay in installments.
-Taksitle ödemek istiyorum.
- {i} instalment
He paid the debt through instalments.
-O borcu taksitle ödedi.
- hire-purchase
- instalment, installment
- hire purchase
- {i} payment
I prefer payment in full to payment in part.
-Ben toplu ödemeyi taksitle ödemeye tercih ederim.
- instal(l)ment
- taksit hesapları
- (Ticaret) instalment accounts
- taksit ile ödeme
- (Ticaret) payment by installments
- taksit olanağı var mı
- Is an installment purchase possible
- taksit planı
- installment plan
- taksit programı
- (Ticaret) installment program
- taksit sistemi
- hire system
- taksit sözleşmeleri
- installment contracts
- taksit taksit
- by instalments
- taksit taksit
- (paying a sum) in installments
- taksit taksit
- by installments
- taksit usulü
- installment plan
- taksit usülü
- installment plan
- taksit yöntemi
- instalment plan
- taksit yöntemi
- installment plan
- taksit çözümü
- installment solution
- taksit ödemek
- to pay an instalment
- taksit ödemek
- pay an instalment
- birinci taksit
- (Ticaret) first installment
- ilk taksit
- handsel
- ilk taksit
- hansel
- kira veya taksit
- (Bilgisayar) rent or mortgage
- yıllık taksit
- (Ticaret) annuity due
- yıllık taksit
- annuity
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of taksit in Turkish Turkish dictionary
- Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi gerekli olan parçalarından her biri: "Sen nasıl olsa memursun, taksitle her şeyi alabilirsin."- Ç. Altan
- Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi gerekli olan parçalarından her biri
- (Hukuk) BÖLEK
- TAKSİT
- (Osmanlı Dönemi) (Kıst. dan) Belli zamanlarda parça parça ödenecek para
- taksit taksit
- Az az, bölüm bölüm, kısım kısım
- taksit taksit
- Taksite bağlanarak, taksitle
- Taksitler
- (Hukuk) TEKASİT
Related Terms
taksit
Hyphenation
tak·sitPronunciation
Common Collocations
taksit yapmakResimler
Favorites