take notice of

listen to the pronunciation of take notice of
English - Turkish
ile ilgilenmek
umursamak
-e aldırmak
dikkate almak
farkına varmak
-i dikkate almak, -e aldırmak
-i dikkate almak; -e aldırmak, ile ilgilenmek, -i umursamak
clock
{i} saat

O, ona bir saat verdi. - She gave him a clock.

Saatimin onarılması gerekiyor. - My clock needs to be fixed.

clock
{i} taksimetre
clock
hızölçer
clock
sögen tutarak süresini ölçmek
clock
masa/duvar saati
clock
saat,v.saat tut: n.saat
clock
hız göstergesi
clock
süslü
clock
süs/yüz/hızölçer/saât
clock
ajur clocked ajurlu
clock
{f} saat tutmak
clock
çorabın iki tarafında bilekten yukarı doğru çıkan
clock
clock vur/süre tut
clock
(Bilgisayar) saatle eşzamanlama
clock
{i} kronometre

Kol saatleri, duvar saatleri, dijital saatler, altın saatler, guguklu saatler, kuvars saatler, kronometreler, zamanlayıcı ve kule saatleri de dahil olmak üzere saatlerin birçok farklı türleri vardır. - There are many different kinds of clocks, including wristwatches, wall clocks, digital watches, gold watches, cuckoo clocks, quartz watches, stopwatches, timer and tower clocks.

clock
{f} ulaştırmak
clock
{i} çorabın iki yanındaki ajur
clock
{f} ölçmek
take notice
farkına varmak
take notice
farketmek
take notice
dikkate almak
take of
(deyim) take advantage of someone birinin zafından yararlanmak take advantage of sth. fırsattan yararlanmak take leave of one's senses delirmek
take notice of

    Hyphenation

    take no·tice of

    Turkish pronunciation

    teyk nōtıs ıv

    Pronunciation

    /ˈtāk ˈnōtəs əv/ /ˈteɪk ˈnoʊtəs əv/
Favorites