All government is founded on compromise and barter.
- Tüm yönetim uzlaşma ve takas üzerine kurulmuştur.
In primitive societies barter was used.
- İlkel toplumlarda takas kullanılmıştır.
Never swap horses while crossing a stream.
- Bir akarsu geçerken atları asla takas etme.
Tom is going out with a Chinese exchange student.
- Tom Çinli bir takas öğrencisiyle çıkıyor.
I exchanged some yen for dollars at the bank.
- Bankada birkaç yeni dolarla takas ettim.
I would like to exchange money.
- Para takas etmek istiyorum.
Would you like to trade jobs?
- İşleri takas etmek ister misiniz?
Do you want to trade jobs?
- İşleri takas etmek ister misin?