takılı

listen to the pronunciation of takılı
Turkish - English
affixed, attached
mounted
{g} (word) which has a case ending suffixed to it
affixed
attached
erect
(Bilgisayar) docked
fitted to
appendant
takı
{i} jewellery

At the moment, platinum jewellery is in fashion - Şu anda platin takı moda.

She doesn't wear that jewellery in public. - O, o takıyı herkesin önünde takmaz.

takı
{i} ornament

He is singing with a lot of ornamentation. - Bir sürü takıyla şarkı söylüyor.

They decorated the tree with stars and ornaments. - Ağacı yıldızlar ve takılarla süslediler.

takı
{i} jewelry

What sort of jewelry are you going to wear with this dress? - Bu elbiseyle ne tür bir takı takacaksın?

Mary doesn't usually wear jewelry. - Mary genellikle takı takmaz.

prize takılı
plugged in
takı
jewel

Mary doesn't usually wear jewelry. - Mary genellikle takı takmaz.

Some men wear jewelry. - Bazı erkekler takı takar.

takı
(Dilbilim) suffix
takı
jewelery
takı
gift of jewelry
takı
colours
takı
case ending
takı
gram. suffix used as a case ending
takı
jewelleries
takı
{i} ending

Which endings does this verb have in the present tense? - Bu fiil geniş zamanda hangi takıları alır?

takı
{i} particle
anahtar takılı
(Otomotiv) engine running
takı
postposition
takı
affix
takı
trappings
takı
piece of jewelry
takı
piece of jewelry pinned or otherwise attached to a girl at her engagement party or wedding feast
takı
ornamentation

He is singing with a lot of ornamentation. - Bir sürü takıyla şarkı söylüyor.

takı
suffix, case ending; gift of jewelry (to the bride)
takı
jewellery [Brit.]
takı
formative
takı
garniture
takı
kid

If you'll keep an eye on the kids, I'll take your suit to be cleaned. - Eğer çocuklara göz kulak olursan, temizlenecek takım elbiseni alacağım.

He hangs out a lot with the kids down the street. - O, caddede çocuklarla çok takılıyor.

Turkish - Turkish
Takılmış, tutturulmuş, asılmış
Takı
ağırlık
takı
İsmin başka bir kelime ile ilgi kurmak üzere aldığı ek. Türkçede -i, -e, -de, -den, -in ekleri birer takıdır
takı
Cümleler ile kelimeler arasında ilişki kurmaya yarayan kelimeler
takı
Kadınların ziynet eşyası. İsmin başka bir kelime ile ilgi kurmak üzere aldığı durum eki
takı
Çoğunlukla evlenen veya nişanlanan birine armağan olarak verilen küpe, bilezik, yüzük, zincir gibi şeylerin tümü
takı
Kadınların ziynet eşyası