Turkish - English
Definition of taht in Turkish English dictionary
- throne
The king's throne was made out of solid gold.
-Kıralın tahtı som altından yapılmıştı.
It seems it was a gift for the 50th anniversary of Queen Elizabeth's accession to the throne.
-O, kraliçe Elizabet'in tahta çıkışının ellinci yıl dönümü için bir hediyeydi gibi görünüyor.
- crown
Turkish - Turkish
Definition of taht in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) f. Yağma, talan, soygun, çapul
- (Osmanlı Dönemi) alt, aşağı; hükümdarların oturduğu büyük koltuk
- Hükümdarlık makamı, hükümdarlık
- Hükümdarların oturduğu büyük, süslü koltuk: "Mozaikten tapınaklar yapar, tunçtan kaleler, fil dişinden tahtlar kurarmışsın."- R. H. Karay
- Hükümdarların oturduğu büyük, süslü koltuk
- erike
- evreng
- (Osmanlı Dönemi) SERİR
- (Osmanlı Dönemi) ŞERCA'
- Tahtlar
- eraik
Related Terms
English - Turkish
Definition of taht in English Turkish dictionary
- taht is
- (deyim) that is (to say) yani
- taht's the point
- (deyim) that's the (whole) point birinin soylemek istedigi en onemli nokta ,asil