To our surprise, her prediction came true.
- Bize sürpriz oldu, onun tahmini gerçekleşti.
Tom's prediction was correct.
- Tom'un tahmini doğruydu.
According to the weather forecast, it will rain tomorrow.
- Hava tahmini göre, yarın yağmur yağacak.
It will snow tomorrow according to the weather forecast.
- Yarın hava tahminine göre kar yağacak.
Steel production is estimated to have reached 100 million tons last year.
- Geçen yıl çelik üretiminin 100 milyon tona ulaştığı tahmin edilmektedir.
Steel production reached an estimated 100 million tons last year.
- Çelik üretimi geçen yıl tahmini olarak 100 milyon tona ulaştı.
You will have guessed its meaning by the end of the chapter.
- Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.
I guess that she is over thirty.
- Ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum.
I don't engage in idle speculation.
- Ben başıboş tahminle meşgul olmam.
As to what happened there, one can only speculate.
- Orada ne olduğuna gelince sadece tahmin edebiliriz.
Sami presumed that Layla was out of the country.
- Sami, Leyla'nın ülke dışında olduğunu tahmin ediyordu.
The picture is presumed to have been painted by Picasso.
- Resmin Picasso tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.
They were forecasting rain for today.
- Onlar bugün için yağmur tahmin ediyorlardı.
Prophets have been forecasting the end of the world for centuries.
- Peygamberler yüzyıllar boyunca dünyanın sonunu önceden tahmin etmiştir.
There was a great deal of conjecture as to what would happen.
- Ne olacağı konusunda çok fazla tahmin vardı.
I can't stand the anticipation.
- Ben tahmin etmeye katlanamam.
Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
- Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.