Tom poured some cereal into a bowl.
- Tom kaseye biraz tahıl döktü.
I prefer whole-grain cereals.
- Tam taneli tahıl tercih ediyorum.
They export grain to many countries.
- Onlar birçok ülkeye tahıl ihracatı yapıyorlar.
We import grain from the United States.
- ABD'den tahıl ithal ederiz.
She prefers whole-grain cereals.
- O tam tahıllı hububatı tercih eder.
We prefer whole-grain cereals.
- Biz tam tahıllı gevrekleri tercih ediyoruz.