Turkish - English
Definition of taharet in Turkish English dictionary
- lustration
- cleanliness, purity
- Islam cleansing oneself of unclean things
- taharet musluğu
- Cleanliness tap
Cleanliness tap may clean your bottom with water blast.
- taharet almak
- to cleanse oneself (especially after urinating or defecating)
- taharet bezi cloth
- (used to cleanse oneself, especially after urinating or defecating)
- ısırgın ile taharet olmaz
- (Atasözü) A villian's deed cannot be charity
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of taharet in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Temizlenme
- (Osmanlı Dönemi) Fık: Habes, necaset denilen maddeten en pis şeylerin veya hades denilen şer'î bir mâninin zevalidir
- (Osmanlı Dönemi) Temizlik. Nezafet. Temizlenmek
- Temizlik, temiz olma
- Abdest yaptıktan sonra temizlenme
- (Osmanlı Dönemi) temizlik
- İslâm dini inanışlarına uygun olarak yapılan temizlik
- taharet borusu
- Alafranga tuvaletlerde abdest sonrası temizlik için suyun akmasını sağlayan kıvrımlı boru
- taharet musluğu
- Alafranga tuvaletlerde abdest sonrası temizlik için suyun akmasını sağlayan kıvrımlı boruya su ileten musluk
- taharet bezi
- Taharetten sonra kullanılan küçük kurulama bezi
- NECASETTEN TAHARET
- (Osmanlı Dönemi) Pislikten temizlenmek. Bak: Taharet