Turkish - English
Definition of tahammüllü in Turkish English dictionary
- able to endure offenses or difficulties, patient
- durable
- stoic
- forbearing
- long-suffering
- enduring
- stoical
- longsuffering
- fortitude
- hardy
- tahammül
- patience
- tahammül
- perseverance
- tahammül
- bearing
- tahammül
- hardihood
- tahammül
- endurance
Nobody is able to succeed without endurance.
-Hiç kimse tahammülsüz başarılı olamaz.
You need great endurance to run ten thousand meters.
-On bin metre koşmak için büyük tahammüle ihtiyacın var.
- tahammül
- resistance
- tahammül
- sufferance
- tahammül
- ability to endure an offense or a difficulty, endurance, patience
- tahammül
- tolerance
- tahammül
- fortitude
- tahammül
- durability, durableness (of a thing)
- tahammül
- hardiness
- tahammül
- endurance, tolerance, patience, forbearance
- tahammül
- suffeance
- tahammül
- forbear
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tahammüllü in Turkish Turkish dictionary
- TAHAMMÜL
- (Osmanlı Dönemi) Yüklenmek. Bir yükü üstüne almak
- TAHAMMÜL
- (Osmanlı Dönemi) Sabretmek. Katlanmak
- TAHAMMÜL
- (Osmanlı Dönemi) Kaldırmak
- tahammül
- Kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma
- tahammül
- Güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilme, dayanma
- tahammül
- Nesne, güçlü, zorlayıcı dış etkenlere karşı koyabilme, dayanma. İnsanın kötü, güç durumlara karşı koyabilme gücü, kaldırma, katlanma: "Bu gece kendi kendimle uğraşmaya tahammülüm yoktu."- R. N. Güntekin
- tahammül
- (Osmanlı Dönemi) sabretme, kâtlanma, dayanma; yüklenme, kaldırma
Related Terms
tahammüllü
Hyphenation
ta·ham·mül·lüResimler
History
Favorites