Kongre için aday oluyor.
- He's running for Congress.
Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı.
- Both houses of Congress approved Jefferson's proposal.
Yarın burada bir toplantı yapacağız.
- We are going to have a meeting here tomorrow.
Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
- A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.
Tom seninle bir miting yapmak ister.
- Tom wants to have a meeting with you.
Tom mitinge katılmak için Mary'ye ihtiyaç olduğunu düşünmez.
- Tom doesn't think there is any need for Mary to attend the meeting.
Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi.
- Tom's meeting with his boss was very tense.
Burada seninle buluşmayı asla hayal etmedim.
- Never did I dream of meeting you here.
Seninle görüşmeye can atıyorum.
- I've been looking forward to meeting you.
Seninle görüşmeyi iple çekiyorum.
- I've been looking forward to meeting you, Tom.
Onu karşılamak amacıyla oraya gittim.
- I went there for the purpose of meeting him.
Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır.
- Our company's first priority is meeting our customers' needs.
Sanki onun benimle karşılaşmaktan çekindiğini hissettim.
- I felt as if he shrank from meeting me.
O, atletizm karşılaşmasına katıldı.
- He took part in the athletic meeting.