tablosu

listen to the pronunciation of tablosu
Turkish - English
table
An item of furniture with a flat top surface raised above the ground, usually on one or more legs
One half of a backgammon board, which is divided into the inner and outer table
To propose for discussion (from to put on the table)

The legislature tabled the amendment, so we will start discussing it now.

{i} piece of furniture comprised of a large flat surface supported by one or more legs; meal, food placed on a table; list of information arranged in columns and rows, chart; flat surface; plateau, flat area of land at the top of a hill
To make board hems in the skirts and bottoms of (sails) in order to strengthen them in the part attached to the boltrope
To lay or place on a table, as money
A collection of arithmetic calculations arranged in a table, such as multiplications in a multiplication table
A set of data organised in a tabular form with rows and columns similar to a table in a book A database usually consists of several tables Tables many be linked via a key field
A table is a written set of facts and figures arranged in columns and rows. Consult the table on page 104 Other research supports the figures in Table 3.3. see also coffee table, dressing table, negotiating table, round table, tea table
If you put something on the table, you present it at a meeting for it to be discussed. This is one of the best packages we've put on the table in years
A list of substances and their properties; especially, a list of the elementary substances with their atomic weights, densities, symbols, etc
The data and relationships between the data are organized in tables A table is a collection of records and each record in a table contains the same fields Sometimes the term “relation” is used instead See also: relation, view, RDBMS
A lookup table, most often a vector
A smooth, flat surface, like the side of a board; a thin, flat, smooth piece of anything; a slab
If someone tables a proposal or plan which has been put forward, they decide to discuss it or deal with it at a later date, rather than straight away. We will table that for later
With reference to web design, a method for formatting information on a page Use of tables and the cells within also provide a way to create columns of text Use of tables vs frames is recommended for helping to make your web site ADA-compliant
If you turn the tables on someone, you change the situation completely, so that instead of them causing problems for you, you are causing problems for them. The only question is whether the President can use his extraordinary political skills to turn the tables on his opponents
To form into a table or catalogue; to tabulate; as, to table fines
Hence, food placed on a table to be partaken of; fare; entertainment; as, to set a good table
tablo
{i} painting

Whose paintings are these? - Bunlar kimin tabloları?

If I had bought the painting then, I would be rich now. - O tabloyu o zaman satın alsaydım, şimdi zengin olurdum.

tablo
table

Take this table away. - Bu tabloyu ortadan kaldır.

Tom cleared the table. - Tom tabloyu temizledi.

tablo
board
tablo
chart

This chart illustrates the function of ozone layer. - Bu tablo ozon tabakasının işlevini gösteriyor.

The chart illustrates how the body works. - Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.

tablo
picture

He painted that picture a while ago. - O tabloyu bir süre önce yaptı.

Do you like this painting? Yes, but I think the frame is more expensive than the picture. Where did you buy it? - Bu tabloyu seviyor musun? Evet, ama çerçeve resimden daha pahalı sanırım. Onu nereden satın aldın?

tablo
(Ticaret) statement
alet tablosu
instrument panel
alet tablosu
instrument board
alet tablosu
dashboard
amortisman tablosu
(Ticaret) amortization schedule
excel tablosu
(Bilgisayar) excel table
gelir tablosu
income table
gelir tablosu
(Ticaret) statement of income
girdi/çıktı tablosu
input/output table
gösterge tablosu
dashboard
gösterge tablosu
instrument board
gösterge tablosu
dash board
hayat tablosu
(Ticaret) life table
heceleme tablosu
(Askeri) spelling table
ihtimal tablosu
(Kimya,Ticaret) contingency table
kronoloji tablosu
chronological table
kumanda tablosu
dashboard
kumanda tablosu
(Bilgisayar,Teknik) control panel
metraj tablosu
(Tarım) bill of quantities
nakit akım tablosu
(Ticaret) cash flow statement
nakit akım tablosu
(Ticaret) cash-flow statement
nakit akış tablosu
(Ticaret) statement of cash flows
tablo
(Bilgisayar) sheet
tablo
scene
tablo
schedule
tablo
tableaux
word tablosu
(Bilgisayar) word table
özet tablosu
summary table
Tablo
a table
aplikasyon tablosu
application table
gelir tablosu
income statement
gurur tablosu
board of pridepride and joy
hastalık tablosu
of illness
karşılaştırma tablosu
Comparison chart
çarpım tablosu
Multiplication table
ölçü tablosu
Measurement chart, size measurement chart
Raphael'in hazreti meryem tablosu
Sixtine Madonna
Raphael'in hazreti meryem tablosu
Sistine Madonna
akü tablosu
battery tray
alet tablosu
instrument panel, dashboard
birlik personel ve tonaj tablosu
(Askeri) unit personnel and tonnage table
boole işlem tablosu
(Matematik) boolean operation table
dağıtım tablosu
distribution board
deniz tablosu
seapiece
dereceli hayat tablosu
(Ticaret) graduated life table
dereceli hayat tablosu
graduate life table
doğruluk tablosu
truth table
dönüştürme tablosu
conversion table
elektrik dağılım tablosu
switchboard
emeklilik tablosu
(Ticaret) retirement table
exchange tablosu
(Bilgisayar) exchange table
faiz tablosu
(Ticaret) interest annuity table
fon akım tablosu
(Ticaret) sources and uses statement
fon akım tablosu
(Ticaret) funds flow statement
fon akım tablosu
(Ticaret) flow of funds statement
fon kaynak kullanımı tablosu
(Ticaret) flow of funds statement
fon kaynak kullanımı tablosu
(Ticaret) sources and uses statement
gel-git tablosu
(Askeri) tidal table
girdi-çıktı tablosu
(Ticaret) input-output table
gösterge tablosu
instrument panel, dashboard
gösterge tablosu
dash
gösterge tablosu ışığı
(Otomotiv) dashboard light
hacim içerik tablosu
(Bilgisayar) volume table of contents
hacim tablosu
volume table
hacım içerik tablosu
volume table of contents
heceleri gösteren işaretler tablosu
syllabary
hesaplama tablosu
calculation table
html tablosu
(Bilgisayar) html table
inceleme tablosu
screening table
işlev tablosu
function table
karar tablosu
decision table
kargo ve yükleme analiz tablosu
(Askeri) cargo and loading analysis table
komut tablosu
(Bilgisayar) hash table
kontrol tablosu
control panel
kullanım tablosu
use table
kumanda tablosu
control board
kumanda tablosu
control panel, dashboard
kıymet tablosu
(Askeri) data board
limit tablosu
(Ticaret) table of the limits
limit tablosu
(Sigorta) table of limits
logaritma tablosu
table of logarithms
mesafe tablosu
distance table
mesafe tablosu
(Askeri) range table
microsoft word tablosu
(Bilgisayar) microsoft word table
müşterek dağıtım tablosu; müşterek harekat sahası dağıtımı
(Askeri) joint table of distribution; joint theater distribution
müşterek istihkak tablosu; müşterek teknik mimari
(Askeri) joint table of allowances; joint technical architecture
müşterek seferberlik dağılımı tablosu; Müşterek Terminoloji Ana Veri Tabanı; müş
(Askeri) joint table of mobilization distribution; Joint Terminology Master Database; joint theater missile defense
nakit akım tablosu
(Hukuk) cash flow table
nakit alım tablosu
(Ticaret) cash flow table
nakit durumu tablosu
(Ticaret) cash statement
rakam tablosu
tabulation
renk tablosu
color chart
santral, tevzi tablosu
(Askeri) switchboard
sebep-sonuç tablosu
cause-effect diagram
sembol tablosu
(Bilgisayar) symbol table
senaryo özet tablosu
(Bilgisayar) scenario pivottable
sigorta tablosu
fuse panel
simge tablosu
symbol table
sinyâl tablosu
annunciator
sonuç tablosu
(Ticaret) payoff table
tablo
theat. scene acted out in one setting
tablo
instrument panel, instrument board (of a machine)
tablo
painting, picture; scene, view; table; schedule
tablo
table: çarpım tablosu multiplication table, times table
tablo
painting, picture
tablo
striking description
tablo
large, detailed plan (hung on a wall)
tablo
view, panorama, picture
tablo
tableau
tek kabinli mesaj tablosu
(Askeri) single shelter message switch
tevzi tablosu
distribution board
tevzi tablosu
distribution switchboard
teşkilat tablosu
(Askeri) table of organization
teşkilat ve teçhizat tablosu
(Askeri) table of organization and equipment
yeniden teşkilatlanma müşterek dağıtım tablosu
(Askeri) reconstitution joint table of distribution
çarpım çizelgesi/tablosu
multiplication table
ölçü tablosu
(Tekstil) size table
ölüm tablosu
(Ticaret) mortality table
özet gelir tablosu
(Ticaret) condensed income statement
ücret tablosu
(Kanun) rate schedule
şarj tablosu
charging panel
Turkish - Turkish

Definition of tablosu in Turkish Turkish dictionary

tablo
Tablo, düz, sağlam ve taşınabilir bir altlık üzerine yapılmış resim. Uygulanan tekniğe göre suluboya, yağlıboya, ya da çeşitli sentetik boyalar kullanılır. Altlık ya özel olarak hazırlanmış bir tahta ya da kasnağa gerilmiş bir tuvaldir. Bakır, arduvaz vb. metallerden yapılmış altlıklar da vardır. Oldukça değişik boyutta olan tablolar tarih, savaş tabloları, portre, manzara, natürmort vb. diye konulara göre sınıflandırılır
hastalık tablosu
Hastanın yatağının başında bulunan ve hastalığın seyrini gösteren levha
logaritma tablosu
Sayıların logaritmalarını gösteren çizelge
tablo
Yağlıboya resim
tablo
Birbiriyle olan ilgilerine göre düzenlenerek yazılmış şeylerin hepsi
tablo
Bir perdenin dekor değişikliğiyle belirlenen alt bölümü
tablo
Bir sahne yapıtındaki ana bölümlerin alt kesimleri
tablo
Bez, tahta, kâğıt gibi maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel veya kara kalem resim: "Bu tablolardan biri gölge oyunu hâlinde karikatürize edilmişti."- H. Taner."Hırsından bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün, diye bağırdım."- H. C. Yalçın
tablo
Yaşanan, var olan olay ve olguların hepsinin genel görünüşü, manzara: "Talebelik günlerimizden bazı tabloları çizmeye çalışacağım."- H. F. Ozansoy
tablo
Bez, tahta, kâğıt gibi maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel veya kara kalem resim
tablo
Yaşanan, var olan olay ve olguların hepsinin genel görünüşü, manzara
çarpım tablosu
Birbiriyle çarpılan sayıların (çoğu 1'den 9'a kadar) çarpımlarını gösteren çizelge, kerrat cetveli
tablosu
Favorites