Definition of taşrada in Turkish English dictionary
- downstate
- upstate
- down in the country
- abroad
- taşra
- country
Cities and provinces along the Yangtze River in central China are grappling with the country's worst drought in more than 50 years.
- Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.
My father lives in the country.
- Babam taşrada yaşıyor.
- taşrada hızla yükselen genç profesyonel
- rumpie
- taşrada konser vermek
- barnstorm
- taşra
- boondocks
- taşra
- {ç} the boondocks
- taşra
- provincial
Americans can be really provincial.
- Amerikalılar gerçekten taşralı olabilirler.
Americans could be really provincial.
- Amerikalılar gerçekten taşralı olabilir.
- taşra
- (Ticaret) periphery
- taşra
- upcountry
- taşra
- abroad
- taşra
- provinces
Cities and provinces along the Yangtze River in central China are grappling with the country's worst drought in more than 50 years.
- Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.
- taşra
- the provinces, the parts of a country outside its big cities
- taşra
- outback
Layla spent a long night alone in the outback.
- Leyla taşrada yalnız başına uzun bir gece geçirdi.
Layla's ordeal in the outback was just beginning.
- Leyla'nın taşradaki sıkıntısı yeni başlıyordu.
- taşra
- upstate
- taşra
- the provinces, the country
- taşra
- jerkwater town
- taşra
- freshwater
- taşra
- jerkwater
- taşra
- backwoods
- taşra
- bush league
- taşra
- back country
- taşra
- the provinces
- taşra
- boonies
- taşra
- boondock
- taşra
- province
Cities and provinces along the Yangtze River in central China are grappling with the country's worst drought in more than 50 years.
- Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.
- taşra
- countryside
