Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Old practices died hard in the country.
- Taşrada eski âdetler, kolay kolay kaybolmadı.
A woman was driving a car on a country road.
- Bir kadın bir taşra yolunda araba sürüyordu.
Americans can be really provincial.
- Amerikalılar gerçekten taşralı olabilirler.
Americans could be really provincial.
- Amerikalılar gerçekten taşralı olabilir.
Layla's ordeal in the outback was just beginning.
- Leyla'nın taşradaki sıkıntısı yeni başlıyordu.
Layla spent a long night alone in the outback.
- Leyla taşrada yalnız başına uzun bir gece geçirdi.
Cities and provinces along the Yangtze River in central China are grappling with the country's worst drought in more than 50 years.
- Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.
Cities and provinces along the Yangtze River in central China are grappling with the country's worst drought in more than 50 years.
- Merkezi Çin'de Yangtze nehri boyunca şehirler ve taşra 50 yıldan daha fazla bir süredir ülkenin en kötü kuraklığı ile boğuşuyor.