Turkish - English
Definition of taşkın in Turkish English dictionary
- (isim) Overflowing
- markedly unrestrained; rowdy, boisterous; impetuous; excessively exuberant
- psych. manic, affected with mania
- flood
The flood waters are predicted to engulf the town.
-Taşkın sularının kasabayı sarması öngörülüyor.
The periodic flooding of the Nile is very important to Egypt.
-Nil'in periyodik taşkınları Mısır için çok önemlidir.
- (river, etc.) which has overflowed its banks
- effusive
- expansive
- rumbustious
- excessive
- exuberant
- boisterous
- flood " seylap, feyezan; overflowing; exuberant, boisterous
- inundation, flood
- volcanic
- rambunctious
- ebullient
- gushing
- disorderly
- intemperate
- irrepressible
- delirious
- (Askeri) floods
Previously, floods were fate for the region.
-Daha önce, bölge için taşkınlar kaderdi.
- projecting
- full
- high-water
- overflow
- frenzied
- flood of
- superabundant
- highwater
- taşkın duvarı
- flood wall
- taşkın düzeyi
- flood level
- taşkın izi
- flood mark
- taşkın seddi
- flood dam
- taşkın yatağı geog. floodplain
- (of a river)
- taşkın yolu
- floodway
- taşkın zararı
- flood damage
- yıllık taşkın
- annual flood
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of taşkın in Turkish Turkish dictionary
- Aşırı: "Bu yüz neşeli değil, taşkın denecek kadar mutlu idi."- T. Buğra
- Aşırı
- Su baskını, seylap, feyezan
- Taşmış bir durumda olan
taşkın
Hyphenation
taş·kınPronunciation
Resimler
History
Favorites