Tom is a mountain climber.
- Tom bir dağ tırmanıcısı.
The climbers perished after falling into a crevasse.
- Tırmanıcılar çatlak içine düştükten sonra yok oldu.
He's used to mountain climbing.
- O, dağ tırmanıcılığına alışkındır.
He's accustomed to mountain climbing.
- O, dağ tırmanıcılığına alışkındır.
After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
- Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
Children like climbing trees.
- Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.
I scaled Mt. Fuji three times.
- Ben Fuji dağına üç kez tırmandım.
I've climbed Mt. Fuji twice.
- Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
We'd like to climb that mountain.
- Şu dağa tırmanmak istiyoruz.