Turkish - English
Definition of türevli in Turkish English dictionary
- derived
- product of derivation
The French language is derived from Latin.
- Simple past tense and past participle of derive
- {a} drawn, deduced, spread abroad
- Possessing features believed to be more advanced or improved than those other organisms
- calculated: determined by mathematical computation; "the calculated velocity of a bullet"; "a derived value"
- Of, or pertaining to, conditions unique to the descendant species of a clade, and not found in earlier ancestral species
- formed or developed from something else; not original; "the belief that classes and organizations are secondary and derived"- John Dewey
- {s} conjugated (Grammar); extracted, drawn from
- determined by mathematical computation; "the calculated velocity of a bullet"; "a derived value"
- past tense and participle of derive
- türev
- derivative
Salicylates come from salicylic acid and its derivatives.
-Salisilat, salisilik asidi ve onun türevlerinden meydana gelir.
The two main operations in calculus are the integral and the derivative.
-İntegral ve türev, kalkülüs'te iki ana işlemdir.
- türev
- (Biyokimya) analog
- türev
- (Dilbilim) derived
- türev
- derivation
- türev
- (a) derivative
- türev
- derivative müştak
- türev
- differentiation
The math teacher explained the concept of partial differentiation.
-Matematik öğretmeni, kısmi türev kavramını açıkladı.
- türev
- involution
- türev
- (Sosyoloji, Toplumbilim) derivativ
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of türevli in Turkish Turkish dictionary
- Türev
- müştak
- türev
- Matematikte, fonksiyon artşının, sıfıra giden değişken artşına oranının limiti
- türev
- Bir madde üzerinde yapılan kimyasal işlemler sonucu elde edilen bir başka madde
- türev
- Yapım ekiyle kurulmuş kelime, müştak: Sev-gi, sev-in-mek, göz-lük gibi
- türev
- Değişken artması sıfıra giderken, fonksiyonun artmasının değişken artmasına oranının limiti