türetmek

listen to the pronunciation of türetmek
Turkish - English
Turkish - Turkish
Oluşturmak, ortaya çıkarmak, yaratmak, meydana çıkarmak
TÜRE
(Hukuk) Hukuk
türe
Hak ve hukuka uygunluk, adalet
türe
Adalet, doğruluk
türetme
Bilinen bazı seylerden yararlanarak düşünce gücüyle yeni bir şey bulma, ihtira
türetme
İsim veya fiil kök veya gövdesine yapım eki getirilerek kelime kurma, iştikak: Göz-lük-çü, söyle-n-ti, sev-gi gibi
türetmek
Favorites