A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
This word is derived from Greek.
- Bu kelime Yunancadan türetilmiştir.
There are over 2,500 types of snakes in the world.
- Dünyada 2,500'ü aşkın yılan türü bulunmaktadır.
Marriage is a type of human rights violation.
- Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.
A tiger is a very ferocious kind of animal.
- Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.
What kind of music do you like?
- Ne tür müzik seversin?
What sort of person would do that kind of thing?
- O tür şeyi ne tip insan yapardı?
What sort of danger are we in?
- Biz ne tür bir tehlikedeyiz?
African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.
- Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
- Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.
- Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.
My brother listens to a music genre called ambient.
- Erkek kardeşim ambient denilen bir müzik türünü dinler.
My favourite genre of music is pop.
- Benim en sevdiğim müzik türü poptur.
There were no temples or shrines among us save those of nature.
- Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .
Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both.
- Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.
All forms of life have an instinctive urge to survive.
- Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.
What form of transportation did you use?
- Ulaşımın hangi türünü kullandın?
I ordered a Turkish grammar yesterday.
- Dün bir Türkçe gramer sipariş ettim.
All sweaters of this type are out of stock now. We'll order them from the main store in Tokyo.
- Şu anda bu tür tüm kazaklar bitti. Onları Tokyo'daki ana mağazadan sipariş edeceğiz.
Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
- Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
A Turkish soft G and a Spanish H eloped and had lots of completely silent children together.
- Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte birsürü tamamen sessiz çocukları oldu.
What sort of play is it?
- O, ne tür bir oyundur?
What sort of person would do that kind of thing?
- O tür şeyi ne tip insan yapardı?
He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
- Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
She can play all kinds of instruments, classical or folk.
- O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.
France has banned a strain of genetically modified maize.
- Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.
The Turks held siege over the Castle of Eger for a long time.
- Türkler Eğri Kalesi'ni uzun süre kuşattılar.