Turkish - English
Definition of tümör in Turkish English dictionary
- tumor
The results of Tom's biopsy show that the tumor is benign.
-Tom'un biyopsi sonuçlarına göre, tümör iyi huyludur.
Tom's father was diagnosed with a brain tumor last year.
-Geçen yıl Tom'un babasına beyin tümörü tanısı konuldu.
- tumour
I have fibroid tumours. Is there a way to stop them getting large?
-Benim fibroid tümörlerim var. Onların büyümesini durdurmanın bir yolu var mı?
Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
-Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
- vegetation
- tumour, growth ur
- (lifli) fibroid
- path. tumor
- neoplasm
- tumour [Brit.]
- fibroma
- growth
- swelling
- newgrowth
- germ hücreli tümör
- (Tıp) germinoma
- kist içinde bulunan tümör
- (Tıp) encysted tumor
- lifli tümör
- (Tıp) fibroid
- minimum tümör dozu
- (Tıp) minimum
- primer tümör
- (Tıp) primary tumor
- selim (tümör)
- benign
- tümörler
- tumors
- tümörler
- tumours
- habis tümör
- malignancy
- serum tümör belirleyiciler
- (Tıp) serum tumor markers
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tümör in Turkish Turkish dictionary
- Ur
- bakınız: ur
tümör
Hyphenation
tü·mörPronunciation
Etymology
() From Old French tumour Latin tumor (“swelling”), from tumeō (“I bulge, swell”). English usage attested since the 16th century.Resimler
History
Favorites