I can't put up with the way he spits.
- Onun tükürme şekline katlanamam.
In Singapore, it is a crime to spit on the ground.
- Singapur'da yere tükürmek bir suçtur.
He has the habit of spitting on the ground.
- Onun yere tükürme alışkanlığı vardır.
In Singapore, it is a crime to spit on the ground.
- Singapur'da yere tükürmek bir suçtur.
A gentleman would not spit on the street.
- Bir beyefendi sokakta tükürmez.
If it tastes bad, spit it out.
- Eğer tadı kötüyse, onu tükür.
He has the habit of spitting on the ground.
- Onun yere tükürme alışkanlığı vardır.