tüfeklik

listen to the pronunciation of tüfeklik
Turkish - English
armory; gun-stand
gun rack
gun case
tüfek
rifle

She shot him with a rifle. - O onu bir tüfekle vurdu.

He carried a rifle on his shoulder. - Omuzunda bir tüfek taşıyordu.

tüfek
musket
tüfek
{i} piece
tüfek
(Fizik) muzzle
tüfek
gun

You can kill a man with a BB gun. - Bir insanı bir havalı tüfekle öldürebilirsin.

He kept the invaders at bay with a machine gun. - O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu.

tüfek
gat
tüfek
(eski) fusil
tüfek
rifle, gun
tüfek
carbine
Turkish - Turkish