He carried a rifle on his shoulder.
- Omuzunda bir tüfek taşıyordu.
Kill that bear with a rifle.
- Şu ayıyı tüfekle öldür.
They armed themselves with guns.
- Onlar tüfeklerle silahlandılar.
He kept the invaders at bay with a machine gun.
- O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu.
Tom shot at Mary with a crossbow.
- Tom Mary'yi yaylı tüfekle vurdu.
Tom shot Mary with a crossbow.
- Tom Mary'yi bir yaylı tüfek ile vurdu.
If i had reward money, I'd buy myself a repeating rifle.