tüfek

listen to the pronunciation of tüfek
Turkish - English
rifle

He carried a rifle on his shoulder. - Omuzunda bir tüfek taşıyordu.

Kill that bear with a rifle. - Şu ayıyı tüfekle öldür.

(eski) fusil
piece
gun

They armed themselves with guns. - Onlar tüfeklerle silahlandılar.

He kept the invaders at bay with a machine gun. - O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu.

rifle, gun
musket
(Fizik) muzzle
gat
carbine
tüfek arpacığı
front sight
tüfek arpacığı front sight of
a gun
tüfek atmak
to fire a rifle
tüfek atış eğitimi
rifle practise
tüfek atışı
musketry
tüfek bombası
rifle grenade
tüfek dipçiği
rifle butt
tüfek fişeği
ball cartridge
tüfek horozu
hammer
tüfek kayışı sling of
a rifle
tüfek korkuluğu trigger guard of
a rifle
tüfek kundağı stock of
a rifle
tüfek kılıfı case
for a rifle
tüfek mekanizması
bolt
tüfek namlusu
rifle barrel
tüfek namlusu
gun barrel
tüfek nişangâhı hind sight of
a gun
tüfek omuza
port arms !
tüfek omuzda
at the slope
tüfek patlamaksızın
without fighting
tüfek patlamaksızın
without fighting; without firing a shot
tüfek sesi
rifle shot
tüfek sıkısı
wad
tüfek ustası
gunsmith
tüfek zıpkını
gun harpoon
tüfek çakmağı
gunlock
tüfek çatmak
to stack arms
tüfek çatısı
stack
yaylı tüfek
crossbow

Tom shot at Mary with a crossbow. - Tom Mary'yi yaylı tüfekle vurdu.

Tom shot Mary with a crossbow. - Tom Mary'yi bir yaylı tüfek ile vurdu.

yivli tüfek
(Avcılık) riffle
geri tepmek (tüfek)
kick back
hazne (tüfek)
chamber
topuz (tüfek)
mace
uzman tüfek nişancısı
(Askeri) expert rifleman
eskiden kullanılmış bir çeşit fitilli tüfek
corded a kind of rifle used in the past
küçük tüfek
young guns
pompalı tüfek
Pump riffle
aralıksız ateş eden tüfek
repeating rifle
ağır makineli tüfek
heavy machine gun
boğumlu tüfek
chokebore
boğumlu tüfek namlusu
choke
dürbünlü tüfek
a rifle with a telescopic sight
eski tüfek
person with a lot of experience, old hand
eski tüfek
war-horse
fitilli tüfek
matchlock gun
fitilli tüfek
matchlock-gun
hafif makineli tüfek
submachine gun
hafif makineli tüfek
light machine gun
kaval tüfek
smoothbore
küçük makineli tüfek
Sten gun
kırma tabanca/tüfek
breechloader
makinalı tüfek
mitrailleuse
makineli tüfek
mower
makineli tüfek
lewis gun
makineli tüfek kulesi
pillbox
makineli tüfek yuvası
(kule) pill
makineli tüfek yuvası
gun pit
otomatik tüfek
automatic rifle
oyuncak tüfek
popgun
sehpa (tüfek için)
(Askeri) stand (for gun)
sten makineli tüfek
sten gun
top tüfek
arms, weapons
yaylı tüfek
spring gun
yivli tüfek
rifle
yivsiz tüfek
smoothbore
çakmaklı tüfek
flintlock
çifte namlulu tüfek
double bareled gun
English - Turkish

Definition of tüfek in English Turkish dictionary

taramalı tüfek
(Silahlar) Repeating rifle

If i had reward money, I'd buy myself a repeating rifle.

tüfek
Favorites