He carried a rifle on his shoulder.
- Omuzunda bir tüfek taşıyordu.
He always walks with a rifle.
- O, her zaman bir tüfek ile yürür.
They armed themselves with guns.
- Onlar tüfeklerle silahlandılar.
The mafia boss was killed in a hail of machine gun fire.
- Mafya babası makineli tüfek ateşi yağmurunda öldürüldü.