Turkish - English
Definition of tövbe in Turkish English dictionary
- repentance
Short pleasure, long repentance.
-Kısa zevk, uzun tövbe.
There can be no redemption without repentance.
-Tövbe etmeden günahlardan arınma olamaz.
- penitence
- Never again!/I'll never do that again!
- repent
There can be no redemption without repentance.
-Tövbe etmeden günahlardan arınma olamaz.
Sami tried to repent his sins.
-Sami günahlarından tövbe etmeye çalıştı.
- contrition
- tövbe etmek
- to forswear, to repent
- Tövbe günü
- Day of Atonement
- tövbe ayları Islam
- the months of Jumada I and Jumada II
- tövbe elbisesi
- sackcloth
- tövbe estağfurullah
- God, forgive me; I'll never do it again
- tövbe etme
- abjuration
- tövbe etmek
- swear to give up
- tövbe etmek
- abjure
- tövbe etmek
- vow not to do it again
- tövbe etmek
- repent
It is too late to repent.
-Tövbe etmek için çok geç.
- tövbe etmek
- swear off
- tövbe etmek
- forswear
- tövbe etmek
- to vow not to do something again; to swear off, forswear (doing something)
- tövbe etmeyen
- impenitent
- tövbe etmeyiş
- unregeneracy
- tövbe etmez
- unrepentant
- tövbe istiğfar etmek
- to repent and ask God for forgiveness
- tövbe vermek
- to vow not to do something again
- tövbe çekmek
- to say tövbe
- tövbeler olsun/tövbe!/ler tövbesi
- Never again!/Not on your life!/You won't catch me doing that again!
- zerdüştlerde tövbe duası
- Zoroastrians pray for repentance
- büyük sözüme tövbe
- I hate to talk big, but
- içkiye tövbe eden
- wowser
- tavuk götü tövbe tutmaz
- (Atasözü), vulg. A weak-willed person may vow not to do something, but he won't keep to his vow for long
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tövbe in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Yaptıklarından pişmanlık duyup,bir daha suç işlemeyeceğini belirtme
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Tevbe
- İşlediği bir günah veya suçtan pişman olarak bir daha yapmamaya karar verme
- Günahtan dönme
- (Osmanlı Dönemi) BÂB
- tövbe ayları
- bakınız: büyük tövbe ayı ve küçük tövbe ayı
- tövbe etmek
- Bir günah veya suçu bir daha yapmamaya söz vermek
- Tövbe etmek
- istiğfar etmek
- büyük tövbe ayı
- Ay takvimin beşinci ayı, cemaziyülevvel
- küçük tövbe ayı
- Kamer takviminin altıncı ayı, cemaziyülâhır