târi̇k

listen to the pronunciation of târi̇k
Turkish - English

Definition of târi̇k in Turkish English dictionary

tarik
Sufism path, way of life
tarik
passage
tarik
way
tarik
route
English - English

Definition of târi̇k in English English dictionary

Tarik
{i} male first name
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) f. Karanlık
(Osmanlı Dönemi) Terkeden, vazgeçen, bırakan
TARÎK
(Osmanlı Dönemi) Bir maksada nâil olmak için icrâsı lâzım olan husus veya bu hususların hey'et-i mecmuası
TARÎK
(Osmanlı Dönemi) Yol. Tarz, usûl
TARÎK
(Osmanlı Dönemi) Vâsıta. Meslek
tarik
Yol
tarik
(Osmanlı Dönemi) yol, tarz, usul, vâsıta, meslek
ASLAH TARİK
(Osmanlı Dönemi) En selâmetli tarz. En salih usul, yol
KAT'I TARİK
(Hukuk) Yol kesme
KATİ TARİK
(Hukuk) Yol kesme
kâtıü't·tarik
(Osmanlı Dönemi) yol kesen, eşkıya