tâlihsizlik

listen to the pronunciation of tâlihsizlik
Turkish - English
misfortune

I bear in mind that misfortunes never come singly. - Talihsizliklerin asla tek başına gelmediklerini unutmuyorum.

A misfortune befell him. - O, bir talihsizlik yaşadı.

{i} misfortune

A misfortune befell him. - O, bir talihsizlik yaşadı.

I have had a series of misfortunes since then. - O zamandan beri bir dizi talihsizlikler yaşadım.

ill luck
badluck, misfortune
misfortune, bad luck, mishap, mischance, misadventure
mishap
mischance
hard line
infelicity
inauspiciousness
fatality
contretemps
unluckiness
inauspiciousness
mischance
hard luck
disaster
bad fortune
infelicity
mishap
misadventure
mishav
talihsizlikler
misfortunes
Turkish - Turkish
Talihsiz olma durumu, talihi olmama durumu, şanssızlık, bahtsızlık
(Osmanlı Dönemi) İDBAR