English - Turkish
Definition of tâka in English Turkish dictionary
- (Para) Bangladeş para birimi
- taka diastase
- (Tıp) Nişasta eriten birenzim
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tâka in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Korkutmak
- Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi: "Taka ile deniz yolculuğunun nasıl geçtiğini anlatmayacağım."- E. E. Talu
- (Osmanlı Dönemi) Hazer etmek, çekinmek, korunmak
- (Osmanlı Dönemi) Kubbeli mahfe. Pencere
- (Osmanlı Dönemi) Takat. Güç, kuvvet, iktidar
- Pencere
- Tahta çardak
- Koyunlara takılan çan
- Duvarda yapılmış kapaksız küçük dolap
- Doğu Karadeniz yöresine özgü bir tür kıyı teknesi
- Duvara yapılmış kapaksız dolap
- Tavana yakın küçük pencere
- Ağaçtan yapılan yüksekçe oturma yeri
- Duvar içindeki kapaksız küçük dolap
- Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi
- Küçük pencere
- Bıçak sapı
- Karadeniz yelkenlisi
- TAKA'KU'
- (Osmanlı Dönemi) Deprenmek, hareket etmek
- TAKA'KU'
- (Osmanlı Dönemi) Ötmek
- TAKA'UR
- (Osmanlı Dönemi) (Ka'r. dan) Çukurlaşma
- TAKA'UR
- (Osmanlı Dönemi) Kuyunun derin ve çukur olması
- TAKA'VÜS
- (Osmanlı Dönemi) Çok yaşlanma
- TAKA'VÜS
- (Osmanlı Dönemi) Evin eskiyip köhne olması
- TAKAS
- (Osmanlı Dönemi) Vereceğini alacağına karşılık tutmak suretiyle ödeşmek, sayışmak, değişmek
- TAKAS
- (Hukuk) Ödeşme, sayışma
- Takas
- kiliring
- Takas
- bidal
- takas
- Dış ticarette, iki ülke arasında yapılan alışverişin karşılıklı olarak malla ödenmesi, kliring
- takas
- Mal alıp karşılığında mal vererek ödeşme
- takas
- Kliring
Related Terms
English - English
Definition of tâka in English English dictionary
- The official currency of Bangladesh, equal to 100 paise
- the basic unit of money in Bangladesh; equal to 100 paisas
- {i} currency of Bangladesh
- tiki taka
- Tiki-taka is a style of play in football characterised by short passing and movement, working the ball through various channels, and maintaining possession
- tiki taka style
- Tiki-taka is a style of play in football characterised by short passing and movement, working the ball through various channels, and maintaining possession
Related Terms
Turkish - English
Definition of tâka in Turkish English dictionary
- a small, single-masted boat (used for fishing and goods transport)
- small sailing boat; jalopy, crate, crock
- slang dilapidated automobile, rattletrap, jalopy
- crate
- takas
- barter
All government is founded on compromise and barter.
-Tüm yönetim uzlaşma ve takas üzerine kurulmuştur.
In primitive societies barter was used.
-İlkel toplumlarda takas kullanılmıştır.
- takas
- swap
Never swap horses while crossing a stream.
-Bir akarsu geçerken atları asla takas etme.
- takas
- interchange
- takas
- {i} exchange
Tom is going out with a Chinese exchange student.
-Tom Çinli bir takas öğrencisiyle çıkıyor.
Japanese people exchange gifts in order to express their feelings.
-Japon halkı duygularını ifade etmek için hediyeleri takas eder.
- takas
- (Ticaret) tradeoff
- takas
- (Ticaret) bilateral trade
- takas
- (Ticaret) settlement
- takas
- (Kanun) set off
- takas
- (Ticaret) barter trade
- takas
- exchange of goods
- takas
- dicker
- takas
- (Otomotiv) trade in
- takas
- com. clearing
- takas
- barter, exchange, swap; clearing kliring
- takas
- clearing
- takas
- swop
- takas
- (Hukuk) clearance, set-off, compensation, barter
- takas
- truck
Related Terms
tâka
Hyphenation
ta·kaEtymology
[ 'tä-k&, -(")kä ] (noun.) 1972. Bengali tAkA rupee, taka, from Sanskrit tanka stamped coin.Resimler
History
Favorites