O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.
- He likes anything sweet.
Tatlı bir şey istiyorum.
- I want something sweet.
Şekerlemeye dayanamaz.
- He can't resist sweets.
Şekerlemeyi azaltıyorum.
- I'm cutting down on sweets.
Gitmek zorundayım, tatlım.
- I have to go, Sweetheart.
Niçin ağlıyorsun, tatlım?
- What are you crying about, sweetheart?
Siz gerçekten sevimlisiniz.
- You guys are really sweet.
O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.
- He likes anything sweet.
Tatlı bir şey istiyorum.
- I want something sweet.
Tatlı şeyler ve kitaplardan zevk alırım.
- I appreciate sweet things and books.
Aşkın verdiği acı herhangi bir zevkten daha tatlıdır.
- The pain caused by love is much sweeter than any pleasure.
Ben canım sevgilimi ararım.
- I call my sweetheart darling.
Lise sevgilimle evlendim.
- I married my high school sweetheart.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
O güzel değildi ama onun büyük, nazik kahverengi gözleri ve tatlı bir gülümsemesi vardı.
- She wasn't beautiful, but she had big, kind brown eyes and a sweet smile.
O, şekerlemeyi azalttı.
- He had cut down on sweets.
Şekerlemeye dayanamaz.
- He can't resist sweets.
Güller tatlı hoş bir koku yayıyorlar.
- Roses emanate a sweet fragrance.
Bu hoş kokulu gülleri sana veriyorum.
- This sweet-scented roses I give to you.
O kokteyl tatlı ve içmesi kolay.
- That cocktail is sweet and easy to drink.
Çiçekleri güzel kokuyor.
- Their flowers smell sweet.
Bu çiçek güzel kokuyor.
- This flower smells sweet.
Tatlı şeyler ve kitaplardan zevk alırım.
- I appreciate sweet things and books.
Tatlı şeylere dayanamam.
- I can't resist sweet things.
Bu çikolata çok tatlı ve lezzetli.
- This chocolate is very sweet and delicious.
Bu çikolata çok tatlı ve lezzetli.
- This chocolate is very sweet and tasty.
O, senin şekerliğindi.
- That was sweet of you.
Şişman kız çok şekerli bir sürü şekerleme yiyor.
- The fat girl is eating too much sweets with lots of sugar.
Peynirli kekin tadı çok güzeldi.
- The cheesecake tasted too sweet.
O çiçek güzel kokuyor.
- That flower smells sweet.
sweet water.
Can we see the sweet menu, please?.
The new Lexus was a sweet birthday gift.