Benim sekreterim tüm ofisteki en tatlı kişidir.
- My secretary is the sweetest person in the whole office.
Teşekkürler, Tom. Dünyadaki en tatlı kişisin.
- Thanks, Tom. You're the sweetest person in the world.
O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.
- He likes anything sweet.
İyi geceler ve tatlı rüyalar.
- Good night and sweet dreams.
Kız kardeşim şekerlemeleri sever.
- My sister likes sweets.
Şekerlemeye dayanamaz.
- He can't resist sweets.
Niçin ağlıyorsun, tatlım?
- What are you crying about, sweetheart?
Gitmek zorundayım, tatlım.
- I have to go, Sweetheart.
Siz gerçekten sevimlisiniz.
- You guys are really sweet.
İyi geceler ve tatlı rüyalar.
- Good night and sweet dreams.
O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.
- He likes anything sweet.
Aşktan dolayı katlandığın acı herhangi bir zevkten çok daha tatlıdır.
- The pain you go through because of love is by far sweeter than any other pleasure.
Tatlı şeyler ve kitaplardan zevk alırım.
- I appreciate sweet things and books.
Tom sevgilisi Mary'in yokluğundan dolayı acı çekiyor.
- Tom's suffering from the absence of his sweetheart Mary.
Tom böyle bir sevgili.
- Tom is such a sweetheart.
Gerçekten naziksiniz.
- That's really sweet of you.
O güzel değildi ama onun büyük, nazik kahverengi gözleri ve tatlı bir gülümsemesi vardı.
- She wasn't beautiful, but she had big, kind brown eyes and a sweet smile.
Çok şekerleme yediğim için şişmanlıyorum.
- I am getting fat because I eat a lot of sweets.
Kız kardeşim şekerlemeleri sever.
- My sister likes sweets.
Alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.
- Alice is wearing a sweet-smelling perfume.
Bu hoş kokulu gülleri sana veriyorum.
- This sweet-scented roses I give to you.
O kokteyl tatlı ve içmesi kolay.
- That cocktail is sweet and easy to drink.
Bahçedeki çiçekler güzel kokuyor.
- The flowers in the garden smell sweet.
Çiçekleri güzel kokuyor.
- Their flowers smell sweet.
O, tatlı şeyleri sevmiyor.
- He doesn't care for sweet things.
Ben genellikle tatlı şeyleri sevmiyorum ama senin kurabiyelerinden birini deneyeceğim.
- I usually don't like sweet things, but I will try one of your cookies.
Bu çikolata çok tatlı ve lezzetli.
- This chocolate is very sweet and delicious.
Bu çikolata çok tatlı ve lezzetli.
- This chocolate is very sweet and tasty.
Şişman kız çok şekerli bir sürü şekerleme yiyor.
- The fat girl is eating too much sweets with lots of sugar.
O, senin şekerliğindi.
- That was sweet of you.
Peynirli kekin tadı çok güzeldi.
- The cheesecake tasted too sweet.
Çünkü sen tatlı ve güzel bir kızsın.
- Because you're a sweet and lovely girl.
sweet water.
Can we see the sweet menu, please?.
The new Lexus was a sweet birthday gift.