Canım, süpermarkete gitmemiz lazım. Sütümüz bitmiş.
- Sweetheart, we need to go to the supermarket. We ran out of milk.
Ben canım sevgilimi ararım.
- I call my sweetheart darling.
Niçin ağlıyorsun, tatlım?
- What are you crying about, sweetheart?
Gitmek zorundayım, tatlım.
- I have to go, Sweetheart.
Ben canım sevgilimi ararım.
- I call my sweetheart darling.
Lise sevgilimle evlendim.
- I married my high school sweetheart.
Tom sevgilisi Mary'in yokluğundan dolayı acı çekiyor.
- Tom's suffering from the absence of his sweetheart Mary.
Tom böyle bir sevgili.
- Tom is such a sweetheart.
John married his highschool sweetheart in 1981.
She is such a sweetheart, she never complains about my being late.