Onlara nüfus artışını araştırmalarını emretti.
- He ordered them to survey population growth.
Bir araştırma birçok iş adamının öğle yemeğini atladığını göstermektedir.
- A survey shows that many businessmen skip lunch.
Tom anket ekibinin bir parçası.
- Tom is part of the survey team.
Bu anketlere güvenmiyorum.
- I don't trust these surveys.
Tepenin zirvesinden manzarayı inceledik.
- We surveyed the view from the top of the hill.
Genç çift odayı incelediler.
- The young couple surveyed the room.
Under his proud survey the city lies. -Sir John Denham.
Round he surveys and well might, where he stood, So high above. -John Milton.