Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz.
- To our great surprise, he suddenly resigned.
Ne güzel bir sürpriz!
- What a nice surprise!
Onları şaşırtmak istedim.
- I wanted to surprise them.
Seni şaşırtmak istemedim.
- I didn't want to surprise you.
Burada ne yapıyorsun? diye şaşkınlıkla bana sordu.
- What are you doing here? he asked me in surprise.
Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar.
- After the earthquake, people stared into the deep hole in the ground in surprise.
O, mektubumu aldığında şaşırmış olabilir.
- She may have been surprised when she received my letter.
Haberi duyduğunda, o şaşırmış olabilir.
- She may have been surprised when she heard the news.
Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
- In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
Ona sürpriz yapmak istedim.
- I wanted to surprise her.
Bu beklenmedik bir sürpriz.
- This is an unexpected surprise.
Ne beklenmedik bir sürpriz!
- What an unexpected surprise!
Tom herhangi biri kadar hayret etti.
- Tom was as surprised as anyone.
Tom tamamen hayret etmiş değildi.
- Tom wasn't totally surprised.
Hapishane gardiyanının bir kadın olduğunu görmek çoğu insanı şaşırtır.
- It surprises most people to find out that the prison warden is a woman.
Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı.
- The news surprised him as much as it did me.
Şaşırmaktan hoşlanmıyorum.
- I don't like to be surprised.
Şaşırmaktan hoşlanmam.
- I don't like being surprised.
Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı.
- The news surprised him as much as it did me.
Onun sessizliği beni şaşırttı.
- Her silence surprised me.
Ordumuz kırallığa baskın yaptı.
- Our army took the kingdom by surprise.
Şu kadınlar konuşamayacak kadar şaşkındılar.
- Those women were too surprised to speak.
Tom konuşamayacak kadar çok şaşkındı.
- Tom was too surprised to talk.
Bugger me sideways! Bugger me, here's my bus. Well, I'm buggered!.
The surprise attack was devastating.
Imagine my surprise on learning I owed twice as much as I thought I did.
He doesn't surprise easily.
It surprises me that I owe twice as much as I thought I did.
... And so I think we've been surprised also even when we do ...
... And you would be surprised to know, I was just looking at ...