Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of surprised, astonished in English Turkish dictionary
- amazed
- {s} hayret etmiş
- amazed
- sasirt
- amazed
- şaşkın
El yazısı kullanabilen genç insanların sayısının gitgide azaldığını şaşkınlıkla öğrendim.
-I was amazed to learn that fewer and fewer young people can write in cursive.
- amazed
- {f} şaşırt
Brezilya'ya tek başına gitmesi bizi şaşırttı.
-It amazed us that she had been to Brazil alone.
Sirkler çocukları şaşırttı ve sevindirdi.
-The circus amazed and delighted the children.
- amazed
- hayrete düşmek
- amazed
- şaşmak
- amazed
- şaşırt(mak)
- amazed
- {s} şaşırmış
O hayalet görünce şaşırmıştı.
-She was amazed at the sight of the ghost.
Uzmanlar da şaşırmıştı.
-The experts were amazed, too.
Related Terms
English - English
Definition of surprised, astonished in English English dictionary
- {s} amazed
surprised, astonished
Pronunciation
Resimler
History
Favorites