surly; morose; crusty; sullen

listen to the pronunciation of surly; morose; crusty; sullen
English - Turkish

Definition of surly; morose; crusty; sullen in English Turkish dictionary

rusty
{s} paslı

Tom paslı bir bıçakla elini kesti. - Tom cut his hand with a rusty knife.

Tom paslı çiviyle kendini yaraladı. - Tom hurt himself on a rusty nail.

rusty
s paslı
rusty
paslanmak
rusty
(konusunu) unutmuş
rusty
unutulmuş
rusty
{s} körelmiş, paslanmış: My English is rusty. İngilizcem kullanılmaya kullanılmaya epey zayıfladı
rusty
rustinesspaslılık
rusty
rustilypaslanmış halde
rusty
{s} paslanmış

Benim matematik biraz paslanmış. - My math is a little rusty.

rusty
{s} çatlak (ses)
rusty
paslı olarak
rusty
{s} kızıl
rusty
{s} pas rengi
rusty
{s} hamlamış

Biraz hamlamış olabilirim. - I may be a little rusty.

rusty
(sıfat) paslı, paslanmış, kızıl, pas rengi, eskimiş, körelmiş, hamlamış, el alışkanlığını kaybetmiş, solmuş, çatlak (ses), kınacıklı, huysuz (at)
rusty
{s} eskimiş
rusty
tembelleşmiş
rusty
{s} solmuş
English - English
rusty
surly; morose; crusty; sullen
Favorites