supporting, favoring, advocating

listen to the pronunciation of supporting, favoring, advocating
English - Turkish

Definition of supporting, favoring, advocating in English Turkish dictionary

pro
yerinde

Yerinde olsam, muhtemelen aynı şeyi yapardım. - In your position, I'd probably have done the same thing.

Uygun elbiseler iş yerinde çok önemlidir. - Proper clothes count for much in business.

pro
için

Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to form and to join trade unions for the protection of his interests.

Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır. - Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.

pro
yerine geçen

Profesör Rosa'nın yerine geçen öğretmen Arjantinlidir. - The teacher who substituted for professor Rosa is from Argentina.

pro
taraflar
pro
yandaş
pro
lehinde

Önerinin lehinde mi yoksa aleyhinde misin? - Are you for or against the proposal?

O, teklifin lehinde oy verdi. - He voted for the proposal.

pro
orospu
pro
destekleyen fikir
pro
önek ... taraftarı, ... yanlısı, -in tarafını tutan: He´s pro-French. 1. O, Fransızların tarafını tutuyor. 2. O, Fransızcadan yanadır
pro
lehte olanlar
pro
dili profesyonel atlet
pro
fahişe

Brush'ın annesinin bir fahişe olduğunu duydum. - I heard that Brush's mother is a prostitute.

Hiçbir kadın fahişe olarak doğmaz. - No woman is born a prostitute.

pro
taraftarı
pro
yanlısı

Nagasaki yanlısı bir futbol takımı kuralım. - Let's put together a pro-soccer team for Nagasaki!

pro
yanında

Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız. - Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.

Sorun Tom'un Mary'nin yanında oturmak istememesidir. - The problem is that Tom doesn't want to sit near Mary.

pro
lehte oy/profesyonel
English - English
pro
supporting, favoring, advocating
Favorites