Onlar teröristlere silah sağlamakla suçlandılar.
- They were accused of supplying arms to terrorists.
Tom ve Mary tedarik dolabında seks yaptı.
- Tom and Mary had sex in the supply closet.
Bu su kulesi üç günlük tedariki tutar.
- That water tower holds a three-day supply.
Birlik ordusunun ikmal hatları kuzey tarafındaydı.
- The Union army's supply lines were on the north side.
Lee'nin artık Petersburg'daki askerlerini ikmal edecek bir yolu yoktu.
- Lee no longer had a way to supply his troops in Petersburg.
Son zamanlarda bu ürün için talep arzdan daha hızlı artmıştır.
- Recently the demand for this product has increased faster than the supply.
Bölgedeki savaştan dolayı petrol arzı geçici olarak kesildi.
- Because of fighting in the region, the oil supply was temporarily cut off.
Bol miktarda suyumuz var.
- We have a plentiful supply of water.
Yemekler arasında genellikle bol miktarda şekerleme, dondurma, patlamış mısır ve meyve yiyebiliyor.
- Between meals, he usually manages to stow away a generous supply of candy, ice cream, popcorn and fruit.
Bütün ihtiyaç duyduklarımı bana sağlayabilir misin?
- Can you supply me with all I need?
The Great Lakes içme suyu sağlar.
- The Great Lakes supply drinking water.
Biz içecek suyun temini için nehre bağlıyız.
- We depend upon the river for the supply of water to drink.
Japonya, petrol temini için Arap ülkeleri bağlıdır.
- Japan depends on the Arab countries for its oil supply.
İnternet'te hiçbir siteye gerçek adımı vermem.
- I don't supply my real name to any site on the Internet.
Hiçbir İnternet sitesine gerçek adımı vermem.
- I don't supply my real name to any Internet site.
Onlar teröristlere silah sağlamakla suçlandılar.
- They were accused of supplying arms to terrorists.
Hiçbir kaynak sınırsız değildir.
- No supply is unlimited.
Denizde geçirecekleri üç yıl için yeteri kadar erzak aldılar.
- They took enough provisions for three years at sea.
Leyla bir tedarikçiyle olan acı bir hukuki ihtilaf sonrasında şirketini kaybetti.
- Layla lost her company after a bitter legal dispute with a supplier.
Tedarikçi firmamı değiştirmeyi düşünüyorum.
- I'm thinking about changing my supplier.
Tedarikçi firmamı değiştirmeyi düşünüyorum.
- I'm thinking about changing my supplier.
A supply of good drinking water is essential.
supply and demand.
Having cracked the Germans' Enigma traffic, the Allies were able to devastate Rommel's supply lines across the Mediterranean.
The local blood drive will replenish the area's blood supply.
... Urban growth could affect the food supply. Right now, cities occupy three percent of ...
... fees for supply police were built one day's journeys apart to facilitate trade ...