Askerler silahlarla donatılmıştı.
- The soldiers were equipped with weapons.
Bu müze bir yangın koruma sistemi ile donatılmıştır.
- This museum is equipped with a fire prevention system.
O bir yolculuk için donanımlıydı.
- He was equipped for a trip.
Onu yapmak için donanımlı değilim.
- I'm not equipped to do that.
Ofisimizi bilgisayarlarla donattık.
- We have equipped our office with computers.
Gemi radarla donatılmamış.
- The ship is not equipped with radar.