supernatural; wonderful

listen to the pronunciation of supernatural; wonderful
English - Turkish

Definition of supernatural; wonderful in English Turkish dictionary

miraculous
{s} mucizevi

Tom'un hayatta kalması mucizevi kabul edildi. - Tom's survival was considered miraculous.

Mucizevi bir şekilde, Leyla'nın yaraları hayatı tehdit edici değildi. - Miraculously, Layla's wounds weren't life-threatening.

miraculous
şaşılacak
miraculous
{s} mucize eseri

Prag mucize eseri olarak on dördüncü yüzyılda vebadan kurtuldu. - Miraculously, during the fourteenth century, Prague was spared from the Black Death.

Mucize eseri olarak hayatta kaldı. - He miraculously survived.

miraculous
doğaüstü
miraculous
{s} olağanüstü
miraculous
miraculousnessmucize ka bilinden oluş
miraculous
miraculouslymucize eseri olarak
miraculous
{s} mucizevi, mucize türünden, harikulade, hayret verici
miraculous
garip
miraculous
{s} mucize yaratan
English - English
miraculous
supernatural; wonderful
Favorites