superlative of well

listen to the pronunciation of superlative of well
English - Turkish

Definition of superlative of well in English Turkish dictionary

best
{i} en iyisi

İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir. - Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.

Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım. - I will do my duty to the best of my ability.

best
feriştah
best
ekstra
best
yapabileceğinin en iyisi

Tom'un yapabileceğinin en iyisi bu mu? - Is this the best Tom can do?

Sadece yapabileceğinin en iyisini yap. - Just do the best you can.

best
en iyi taraf/yan/kısım
best
en
best
en çok

En çok hangi konuları seversin? - What subjects do you like the best?

En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun. - Take the one you like best, whichever it is.

best
{s} en iyi

Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir. - In my opinion, German is the best language in the world.

Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur. - The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.

best
en iyi şekilde

O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi. - He made the best of the opportunity.

Elimden geldiğince şiiri en iyi şekilde çevirdim. - I translated the poem the best I could.

best
{f} yenmek
best
{s} (good ve well'in enüstünlük derecesi) en iyi, en hoş, en uygun
best
{f} hakkından gelmek, yenmek; baskın çıkmak, geçmek
best
{s} birinci sınıf
best
{f} geçmek

Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım. - I will do my best to pass the examination.

Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir? - What's the best way to contact you?

best
{f} alt etmek
best
baskın çıkmak
English - English
best
superlative of well

    Hyphenation

    su·per·la·tive of well

    Turkish pronunciation

    sûpırlıtîv ıv wel

    Pronunciation

    /so͝oˈpərlətəv əv ˈwel/ /sʊˈpɜrlətɪv əv ˈwɛl/
Favorites