superior, excellent, outstanding, exceptional

listen to the pronunciation of superior, excellent, outstanding, exceptional
English - Turkish

Definition of superior, excellent, outstanding, exceptional in English Turkish dictionary

super
{s} süper

En yakın süpermarket nerede? - Where is the nearest supermarket?

Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır. - The thing you have to know about Batman is, he's a superhero.

super
{s} aşırı

Aşırıiletkenlik fiziksel bir özelliktir. - Superconductivity is a physical property.

Süpermarketlerde aldığımız yiyeceklerden çoğu aşırı paketlenmiş. - Most of the food we buy in supermarkets is overpackaged.

super
dehşet
super
figüranlık yapmak
super
âlâ derecede olan şey
super
{s} üstün

ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır. - ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.

Bu kumaş ona göre daha üstün. - This cloth is superior to that.

super
fevkinde
super
müthiş
super
{i} kaliteli şey
super
âlâ derece
super
(Diş Hekimliği) 1. Üzerinde. 2. Aşırı anlamında önek
super
{s} fazlasıyla, aşırı derecede: super secrecy aşırı gizlilik. i., k.dili
super
kuvvet
super
{i} birici sınıf mal
super
fazla

Filipinler o yıl yirmiden fazla süper tayfun yaşadı. - The Philippines experienced more than twenty super typhoons that year.

super
{i} bina sorumlusu [amer.]
super
üstünde
English - English
{s} super
superior, excellent, outstanding, exceptional
Favorites