Turkish - English
Definition of suluk in Turkish English dictionary
- (Çiftçilik) waterer
- curb
- curb (of a horse's bit)
- path. infantile seborrhea
- water cup (in a bird's cage)
- birds' water bowl
- puddle of water
- suluk zinciri curb
- (of a horse's bit)
- otomatik suluk
- (Çiftçilik) automatic drinking bowl
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of suluk in Turkish Turkish dictionary
- Oda içinde yıkanmak için ayrılmış küçük yer, gusülhane
- Su kabı, kova
- Tavukların su ihtiyaçlarını karşılamak üzere uzun, yuvarlak, küçük çanak veya damlalıklı biçimlerde değişik malzemeden yapılmış yarı otomatik veya otomatik düzen
- Büyükbaş hayvanların barındığı yerlerde su içmelerini kolaylaştıran küçük tekne veya havuz
- Kuş kafeslerinde su konan kap
- Eski evlerde yıkama işlerinin yapıldığı bölüm
- Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı
- Büyükbaş hayvanların barındığı yerlerde su içmelerini kolaylaştıran küçük tekne veya havuz: "Ahırlarda her iki hayvandan birine suluk yapılması gerektiği de vurgulanmış."- T. Dursun K
- Eski evlerde lavabo yerine kullanılan bölüm
- Yarışçıların su, glikozlu su, çay veya meyve suları koymalarına yarayan su kabı
- suluk zinciri
- At vb. hayvanların gemlerinin altına takılan küçük zincir