He was watering his garden with a hose.
- O bahçesini bir hortum ile suladı.
The flowers in the garden need watering.
- Bahçedeki çiçekler sulanmalı.
A watered down compromise resolution is better than none at all.
- Sulandırılmış bir uzlaşma önergesi hiç yoktan daha iyidir.
Friendship is a plant which must be often watered.
- Dostluk sık sık sulanması gereken bir bitkidir.
We need to water the flowers.
- Biz çiçekleri sulamalıyız.
Land and water make up the earth's surface.
- Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.
They need to be able to irrigate without relying solely on rain.
- Onların yalnızca yağmura bağımlı olmaksızın toprağı sulayabilmeye ihtiyaçları var.