Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
sukut
Turkish - English
Definition of
sukut
in Turkish English dictionary
(Kanun)
forclosure
crash
(Kanun)
abatement
laps
comedown
descent
Related Terms
sukut
etmek
fall
sukut
etmek
to fall
sukut
sebepleri law causes
for discharge, termination, or forfeiture
Turkish - Turkish
Definition of
sukut
in Turkish Turkish dictionary
Düşme: "Bu davanın sukutunu talep ederim."- S. F. Abasıyanık
(Osmanlı Dönemi)
Mahvolma
(Osmanlı Dönemi)
Ahlâk bakımından alçalma
(Osmanlı Dönemi)
Büyük bir vazifeden ayrılma
(Osmanlı Dönemi)
Değerini kaybetme. Bozulma
(Osmanlı Dönemi)
Devrilme
(Osmanlı Dönemi)
Düşme. Yukardan aşağıya birden iniverme
(Osmanlı Dönemi)
Çocuğun eksik veya ölü olarak doğması
(Osmanlı Dönemi)
Sarkma
(Hukuk)
Düşme, düşüş
Düşme
Düşme: "Bu davanın sukutunu talep ederim."- S. F. Abasıyanık
(Osmanlı Dönemi)
değerden düşme, düşüş, alçalış
Related Terms
sukut
etmek
Düşmek
sukut
Hyphenation
su·kut
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
sukut
past of unstick
telephone cord
floor-walker
single-acting
tevzi etmek
birikinti
More...
Clear
Favorites
More...
Clear