sukun

listen to the pronunciation of sukun
Turkish - Turkish

Definition of sukun in Turkish Turkish dictionary

SÜKÛN
(Osmanlı Dönemi) Durgunluk. Sâkin olmak. Hareketsizlik
sükûn
Sükûnet
sükûn
(Osmanlı Dönemi) durgunluk, sâkin olmak, hareketsizlik; dinmek, kesilmek; bir harfin "a, e, i, ü" gibi sesli okunmayıp, yalnız kendi sesiyle okunması
SÜKÛN
(Osmanlı Dönemi) Dinmek, kesilmek
SÜKÛN
(Osmanlı Dönemi) Gr: Bir harfin (a,e,i,o) okunmayıp yalnız ses vermesi, harfin harekesiz olarak kendi sesi ile okunması. (Bak: Cezm
sükun
Sükûnet: "Sükûnu uykuda arıyor, ama o da bir türlü gelmiyor."- S. F. Abasıyanık
HUZUR Ü SÜKUN
(Osmanlı Dönemi) Rahatlık ve eminlik
Turkish - English

Definition of sukun in Turkish English dictionary

sükûn bulmak
to be calmed, become tranquil, quiet down
sükûn, sükûnet
calm, quiet, rest, repose, tranquility
sükun
quiescent
sükun
tranquility

Nature photos of animals taken in complete tranquility and serenity, are truly masterpieces. - Hayvanların huzur ve sükunet içinde çekilen doğa resimleri gerçekten şaheserdir.

sükun
repose
sükun
still
sükun
poise
sükun
rest
takrir-i sükun kanunu
Law on the Maintenance Order
alacak sükun fişi
(Kanun) remittance script
sukun
Favorites