suffocated; choked

English - Turkish

Definition of suffocated; choked in English Turkish dictionary

Related Terms

suffocate

{f} boğulmak

Hangisi daha kötü bilmiyorum: parçalara ayrılmak veya boğulmak. - I don't know what's worse: being dismembered or suffocated.

suffocate

bunaltmak

suffocate

tıkamak

suffocate

boğmak

suffocate

boğ

Tom bir kuş tüyü yastıkla Mary'yi boğdu. - Tom suffocated Mary with a feather pillow.

Sana tokat atsam bütün şehir makyaj pudrasından boğulacak. - If I slap you, the whole city will suffocate from face powder.

suffocate

(havasızlıktan) boğulmak

suffocate

(Tıp) Soluk alışı önleme suretiyle boğmak

suffocate

{f} söndürmek

suffocate

(Tıp) Soluk alamama sebebiyle boğulmak

suffocate

{f} hava alamamak

suffocate

{f} tıkanmak

suffocate

{f} bunalmak

English - English

Definition of suffocated; choked in English English dictionary

suffocate